Tevbe ne demektir?

Tevbe ne demektir? Hangi anlamları içinde taşır?

“Herkes günah işler. Fakat günahkârların en iyisi tevbe edendir.” (Hakîm)

Tevbe Allah’tan (cc) uzaklaştıran yoldan dönmektir

Tevbe’nin manası; Allah’tan (cc) uzaklaştıran ve şeytana yaklaştıran yoldan dönmek demektir.

Tevbe geri dönmektir

Arapçada "tevbe" kelimesi, "geri dönmek" ve "yönelmek" anlamlarına gelir. Günahından pişman olup ondan vazgeçen kimse, sahibinden kaçtıktan sonra tekrar efendisine geri dönen bir köleye benzetilebilir. Bu onun tevbesidir. Efendisi onun pişmanlığını ve özrünü kabul ettiğinde, ona iyi davranışlarla yönelir ve onu affeder. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi)

Tevbe aslına dönmektir

"Tevbe" kelimesinin sözlükteki asıl manası ise " ilk asla dönmek"tir. Bu mana ile bağlantılı olarak tevbe;
• Kula nispet edildiği zaman, arîzi (sonradan olan) olan günah halini bırakıp aslî olan salah (en iyi) haline dönmek anlamına gelir.
• Allah'a (cc) nispet edildiği zaman da tâlî (geçici) olan gazab bakışından aslî olan rahmet bakışına dönmek anlamını verir.
(İslam Fıkhı Ansiklopedisi)

Tevbe, günahtan dolayı vicdanın elem duymasıdır

Tevbe bir tür elemdir ki, Allah’ın (cc) öfkesini gerektiren ve boşa giden hayatın hakikatini bilmenin arkasından meydana çıkar.
Tevbe kelimesi "sırf kötü olduğu için dönme" manasında olup, vicdanın o günahın çirkinliğini duyduğundan dolayı yapılmasıdır. Bedenine, malına veya haysiyetine zarar vermesi gibi bir korku ya da ümit sebebiyle günahtan vazgeçmek tevbe sayılmaz.
(İslam Fıkhı Ansiklopedisi)

Tevbe günahtan pişman olup bir daha yapmamaya niyettir

Tevbe; pişmanlık, fenalıktan vazgeçiş manasına gelir.
İnsanın öncelikle hatasını bilmesi ve işlediği günahtan pişman olup vicdanen azap duyması, manevi bir istiğfar hükmündedir. Tevbenin sıhhati için pişmanlık esastır. Ciddi bir nedamet ile istiğfarda bulunmak o günahı hiç işlememiş gibi insanı eski safiyetine döndürmektedir.
“Eğer bir günah işlemişsen Allah’tan bağışlanmanı dile ve O’na tevbe et. Şüphesiz günahtan tevbe, kalbin pişmanlığı ve dilin Allah’tan bağışlanma dilemesidir.” (Beyhâkî)
“Ve (onlar,) çirkin bir iş yaptıkları veya nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı zikredip günahlarının bağışlanmasını isterler. Zaten Allah’dan başka, günahları kim bağışlar? Hem (onlar,) işledikleri (günahları)’nda kendileri bile bile ısrar etmeyen kimselerdir.” (Ali İmran, 135)
Nesefî Hazretleri bu ayeti şöyle açıklamıştır:
“Ayette zikredilen “çirkin bir iş” tabiriyle, “kebair” denilen ve zina gibi çirkinliği açık olan büyük günahlar; “nefislerine zulmetmek” tabiriyle de “sağair” denilen küçük günahlar kastedilmektedir. “bağışlanmasını isteyenler” den maksat ise, işlediği günaha pişman olup, bir daha o günahı işlememeğe kat’î niyet ederek karar verenlerdir.

Tevbe günahı derhal terk etmektir

Tevbenin bir manası da günahları derhal terk etmek, gelecekte de yapmamaya azimli olmak ve daha önce geçen kusurları telafi etmeye çalışmaktır.

Tevbe, kötü olan hareketleri, güzel olan hareketlerle değiştirmektir

Tevbe, geçmiş hatadan dolayı yüreğin elem duymasıdır.
Tevbe, cefa elbisesini çıkarmak, vefa sergisini yaymaktır.
"Tevbe", kişinin işlediği günahtan utanması, pişman olması ve o günahtan vazgeçerek bir daha yapmamaya karar vermesidir. Fakat o günahı telafi etmeye çalışmak da, samimi bir tevbeyle mümkündür. Tevbe eden kişi Allah'tan (cc) af diler ve ne kadar iyilik yapabilirse o kadar iyilik yapar ve böylece işlediği günahı temizlemeye çalışır.
Tevbe, meydana gelen günahtan pişmanlık duymanın, itaate yönelmenin ifadesidir.
(Fizılal’il Kur’an)

Tevbe Allah’ın (cc) razı olduğu kulun en belirgin vasfıdır

Tevbe, Allah'ın (cc) razı olduğu kulluğun en belirgin vasfıdır. Tevbenin zıttı inat, kibir ve hatada bile bile ısrardır ve bunlar şeytanın ve şeytanın yolunda giden insanların özelliğidir. Hz. Adem (as) hata etmiş ve tevbe etmiştir. Allah da (cc) onun tevbesini kabul etmiştir. Şeytan ise isyan etmiş ve kibirlenerek isyanında ısrar etmiştir. Allah da (cc) onu ebediyen ateşte bırakacağını söylemiştir. (İslam Fıkıh Ansiklopedisi)
Kur'an-ı Kerim'de "tevbe" ve ondan türeyen kelimeler 86 defa geçmektedir. Bu da Allah'ın (cc) tevbeye verdiği önemin bir göstergesidir.
Alimler ayet ve hadislerden yola çıkarak günahlara tevbe etmenin vacip olduğunu belirtmişlerdir. Farz olduğunu söyleyen âlimler de vardır.
“Bir günah işlendiği zaman, bunda ısrar etmemek, hemen tevbe istiğfar etmek vaciptir.”
(Tirmizî)