Teravih namazı sünnette var mı?

Teravih namazı Peygamber Efendimiz'in (asm) sünnetinde var mıdır? Peygamber Efendimiz'in (asm) teravih namazıyla ilgili hadisleri var mı?

Alimlerin ittifakıyla, Teravih namazı, kadın erkek her müslüman için sünnet-i müekkededir

Teravih namazı, Ramazan ayına mahsus yirmi rekattan ibaret bir müekked sünnettir. Bu namaza Peygamber Efendimiz (asm) ile dört halife (Hulefa-i Raşidîn) devam etmişlerdir. Bu namazın cemaatle kılınması da, bir kifaye sünnettir. (Büyük İslam İlmihali)

Teravih namazı hakkında çok sayıda hadis rivayet edilmiştir

Ebû Zer'den (ra) nakledildiğine göre, Resulullah (asm) Ramazan ayının sonuna doğru bazı gecelerde ashabına, gecenin üçte birini geçinceye kadar teravih namazını kıldırmıştır. (İbn Mâce)
"Resulullah (asm) Ramazanda mescitte gece bir namaz kıldı. Sahabenin çoğu da onunla birlikte o namazı kıldı. İkinci gece yine aynı namazı kıldı. Bu kez O'na tabi olarak aynı namazı kılan cemaat daha fazla oldu. Üçüncü gece Hz. Muhammed (asm) mescit'e gitmedi. Orayı dolduran cemaat onu bekledi. Resulullah (asm) ancak sabah olunca mescide çıktı ve cemaate şöyle buyurdu:
"Sizin cemaatle teravih namazını kılmaya ne kadar arzulu olduğunuzu görüyorum. Benim çıkıp, size namazı kıldırmama engel olan bir husus da yoktu. Ancak ben size, teravih namazının farz olmasından korktuğum için çıkmadım." (Buharî)
Ebû Hureyre'nin naklettiği bir hadise göre Resulullah (asm), Ramazan gecelerini ihya etmeyi teşvik etmiş, fakat bunu kesin olarak emretmemiştir. Bu konuda;
"Her kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır" (Buharî, Müslim, İbn Mace, Tirmizî) diye buyurmuştur.
Hadis alimlerinden en-Nevevî, Hz. Muhammed'in (asm) ashabına Ramazanı ihya etmeyi vacip kılmadığını, fakat mendup olarak emredip teşvik ettiğini, İslâm alimlerinin de bunun mendup olduğunda ittifak ettiklerini kaydetmektedir.
En-Nevevî, "Ramazanı ihya etmenin, teravih namazını kılmakla hasıl olduğunu" da zikretmektedir. Bu açıdan Hz. Muhammed'in (asm), "her kim Ramazan'ı ihya ederse" sözü, "her kim geceleri namaz kılarak Ramazan'ı ihya ederse” şeklinde anlaşılmalıdır (en-Nevevî, el-Minhâc)
Nitekim Abdurrahman b. Avf'ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (asm):
"Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur" buyurmaktadır. (İbn Mâce, İbn Hanbel)
Ebû Hureyre'nin (ra) naklettiği bir başka hadiste de Resûlüllah'ın (asm) Ramazan ayında, ashaptan bir grubu, Ubey b. Kab'ın (ra) arkasında cemaatle namaz kılarken gördü ve "Doğru yapıyorlar, yaptıkları şey ne güzeldir” diyerek tasvip ettikleri haber verilmiştir (Ebû Dâvud)
Yine Hz. Âişe validemiz (ra) Hz. Peygamber'in (ra) kıldığı teravih namazı hakkında şu bilgileri vermiştir:
"Allah'ın elçisi ne Ramazanda, ne de diğer zamanlarda on bir rekattan fazla namaz kılmazdı. Dört rekat namaz kılardı ki, güzelliği ve uzunluğunu anlatamam! Nihayet üç rekat daha kılardı. Bir defasında, Ey Allah'ın Resulu! Vitir namazını kılmadan uyuyor musun? diye sorduğumda "Ey Âişe! Benim gözlerim uyur, fakat kalbim uyumaz" buyurdu." (Buharî)
Sonuç olarak; Teravih namazı, erkek ve kadınlara müekked sünnettir. Bunda ashabın icma'ı vardır. Onlardan sonra gelen ilim adamlarından hiç biri bunu red ve inkar etmemiştir. O bakımdan teravih namazını inkar eden kimse günahkar ve yoldan sapmış sayılır, aynı zamanda şehadeti makbul tutulmaz. (Mecmau'l-Enhur fi Şerhi Mülteka'l-Ebhur)