Sıla-i rahimi terk etmenin dünya ve ahiretteki cezası nedir?
Sıla-i rahimi terk eden kimselerin dünya ve ahirette alacakları ceza nedir?
“Bu ümmetten bir topluluk yeme, içme, oyun ve eğlence ile geceyi geçirirler, sabaha domuz ve maymun suretine döndürülmüş olarak çıkarlar. Bu içki içmeleri, ipek giymeleri, şarkıcı ve çalgıcı kadınlarla meşgul olmaları ve akrabalarıyla ilgilerini kesmeleri sebebiyledir.” (İbn-i Hibban)
“Sevap yönünden hayrın en değerlisi, iyilik yapmak ve yakınlarla ilişki kurmaktır. Ceza yönünden şerrin en kötüsü de zulüm yapmak ve akrabalarla ilişkiyi kesmektir.” (İbn-i Mace)
“O kimseler (o fasıklardır ) ki, Allah’a verdikleri sözü katiyen kabul ettikten sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (akrabalar ve müminler arasındaki irtibatı) keserler ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte onlar, gerçekten zarara uğrayanlardır.” (Bakara, 27)
"Rahim, Arş-ı âlâ’ya asılı olarak şöyle der:
"Kim bana sıla yaparsa Allah ona vâsıl olsun, kim de beni koparırsa Allah da ondan kopsun."
Yani:
"Sıla-i rahmi yerine getirerek insanlara karşı olan vazifelerini yapan kimseye Allah rahmetiyle muamele etsin, bu vazifeyi yapmayanlar da Allah'ın rahmetinden mahrum kalsın." (Kimya-yı Saadet)
"Âdemoğullarının amelleri her cuma gecesi olan perşembe günü akşamı sunulur. Akrabadan ilgisini kesenin ameli ise kabul olunmaz." (Ahmed)
“Her Cuma gecesi insanoğlunun amelleri Allah'a arz olunur: Yalnız sıla-i rahimde bulunmayanların amelleri kabul olunmaz.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
“Allah’a yemin ederim, yakınlarıyla ilişkisini kesen aramızda barınamaz. Çünkü biz Rabbimize dua ederiz. Gökyüzünün kapıları (rahmet kapıları) ise yakınlarıyla ilişkisini kesene kapalıdır.” (Taberânî)
“Cebrail (as) bana gelerek:
“Bu gece Şaban ayının yarı gecesidir. Vallahi bu gece içinde Kelp kabilesi koyunlarının tüyleri sayısınca insan, cehennemden kurtulur. Fakat Allah, bu gece kendisine şirk koşanın, bozuşarak birbirine düşman olanların, akrabalarla ilişkisini kesenin, eteklerini, elbisesini kibirlenerek sürüyenin, ana babasına asi olanın ve içki tiryakisinin yüzüne asla bakmaz. Onu terk eder.” (Beyhâkî)
“Cenab-ı Hak varlıkları yarattığında Rahim (akrabalık) Allah’ın (cc) huzurunda durarak:
“Bu akrabalık ilişkisini kesen kimseden sana sığınanın makamıdır” dedi. Cenab-ı Hak (cc) da:
“Peki, seninle ilgi kuran kimseyle, ilgilenmemi, senden kopanla (yakınlığı sevmeyenle) ilgimi kesmemi ister misin?” buyurdu.
“İsterim ya Rabbi”
“Bu ancak senin için olur” buyurdu. Daha sonra Resulullah (asm):
“İsterseniz “Ey münafıklar! Siz iş başına geçtiğiniz zaman yeryüzünde fesat çıkarır, akrabalık bağlarını koparırsınız değil mi? İşte Allah böylelerine lanet ederek onları sağır ve gözlerini de kör etmiştir.” ayetini okuyunuz.” (Buhari, Müslim)
“Hâlbuki Allah’ın ahdini (Ona) kati olarak verdikleri sözden sonra bozanlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (akrabalar ve müminler arasında olması gereken irtibatı) kesenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlara gelince, işte onlar yok mu, lanet onlaradır; yurdun kötüsü (cehennem) de onlar içindir!” (Rad, 25)
“Ey Müslümanlar! Allah’tan korkun, yakınlarınızla ilgilenin, en çok sevap yakınlarla ilişkiyi sürdürmekle kazanılır. Zulüm ve taşkınlıktan da sakının. Çünkü zulüm taşkınlıktan da sakının. Çünkü zulüm ve taşkınlıktan kazanılan günah ve suç, günahların en ağırıdır. Anaya babaya asi olmaktan da sakının. Zira cennetin kokusu bin senelik mesafeden alınır. Vallahi anaya babaya asi olan, akrabalarla ilişkisini kesen ve eteklerini (elbisesini) kibirlenerek yerde sürüyen kimse bu kokuyu alamaz (cennetten bu kadar uzak kalır). Büyüklenmek ise ancak âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Buhari, Müslim, Tirmizî)
"Akrabalık bağlarını kesip koparan kimse cennete giremez" (Buhari, Edeb)
“Üç kişi cennete giremez: İçki tiryakisi, yakınlarla ilişkisi kesen ve sihire inanan onu yapan.” (Ebu Musa)
“Sevap yönünden hayrın en değerlisi, iyilik yapmak ve yakınlarla ilişki kurmaktır. Ceza yönünden şerrin en kötüsü de zulüm yapmak ve akrabalarla ilişkiyi kesmektir.” (İbn-i Mace)
Has’am kabilesinden bir adam anlatır:
“Ashabıyla birlikte bulunan Rasulullah’ın (asm) yanına gelerek:
“Ya Resulullah! Hangi iş ve davranış Allah’ı daha çok gazaplandırır”
“Allah’a şirk koşmak”
“Sonra hangisi?”
“Yakınlarla olan ilişkiyi kesmek”
“Daha sonra hangisi ey Allah’ın Rasulü!”
“Kötülüğü söylemek, yaymak ve iyiliğe engel olmak, iyilikten uzaklaştırmak” buyurdu. (Ebu Ya’la)
“İyi bilin ki, toplum içinde yakınlarıyla ilişkisini kesen kimseler bulundukça o topluma rahmet inmez.” (Esbehânî)
“Toplum içinde yakınlarıyla ilişkisini koparanlar bulundukça o topluma melekler inmez.” (Taberani)
Abdullah İbn-i Ebi Evfâ (ra) der ki:
“Birlikte otururken Resulullah (asm):
“Bugün yakınlarıyla ilişkisini kesen bizimle oturmasın” dedi.
“Bunun üzerine bir delikanlı kalkarak, aralarında meydana gelen bir meseleden dolayı teyzesine gitti ve ondan kendisini bağışlamasını istedi. Teyzesi de aynı şeyi ondan istedi. Daha sonra aramıza dönünce Nebi (asm):
“İyi bilin ki, toplum içinde yakınlarıyla ilişkisini kesen kimseler bulundukça o topluma rahmet inmez” buyurdu.” (Esbahânî)
"Ahiretteki cezası baki kalmak üzere kişiye hemen ceza verdiren şey; dille tecavüz ve akra-badan alakayı kesmektir." (Tirmizî ve Davud)
“Zulüm yapmak ve yakınlarla ilişkiyi kesmenin dışında, Allah’ın dünyada ve ahirette bunları yapanı cezalandırmak için acele ettiği başka bir günah yoktur.” (İbn-i Mace, Tirmizi, Hakim)
“İşleyene daha dünyada cezası çarçabuk gelmeye en layık günah zulüm ve sıla-ı rahim’in koparılmasıdır, bu cezanın gelmesi, Ahiretteki cezaya kefaret değildir.” (Ebu Davud, Tirmizi)
“Yakınlarıyla ilişkisini kesenler (başkalarına) muhtaç olurlar.” (İbn-i Hibban)