Bir Müslüman müşrik akrabasını ziyaret edebilir mi?

Bir Müslüman, müşrik bir akrabasını bayramlarda veya sair günlerde ziyaret edebilir mi?

Sıla-i Rahime devam etmek vaciptir

Alimler, akrabalık bağını gözetmenin vacip, bu bağı kesmenin haram olduğunu ittifakla kabul etmiştir.
Yakın akrabaya ise sıla-i rahmin farz olduğunu söylemişlerdir. (Kimya-yı Saadet)

Cenab-ı Hak akrabaya sıla-i rahimi emreder

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim’in pek çok yerinde sıla-i rahimi emrederken, sıla-i rahim bağlarını kopar maktan ise şiddetle men eder. Peygamber Efendimiz’in (asm) de ümmetini bu konuda uyarmak için pek çok hadis-i şerifi vardır. Ancak dikkat edilirse bu konudaki ayetlerin ne de hadislerin hiçbir yerinde “Müslüman olan” akraba diye bir tabir kullanılmamıştır. Dolayısıyla sıla-i rahim tüm akrabalara karşı vaciptir.
“Akrabaya, düşküne, yolcuya hakkını ver, elindekileri saçıp savurma. Saçıp savuranlar, şeytanların arkadaşı olurlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. Rabbinden umduğun rahmeti elde etmek isterken onlardan yüz çevirmek zorunda kalırsan, onlara hiç değilse tatlı bir söz söyle.” (İsra, 26-28)
“Sevap yönünden hayrın en değerlisi, iyilik yapmak ve yakınlarla ilişki kurmaktır. Ceza yönünden şerrin en kötüsü de zulüm yapmak ve akrabalarla ilişkiyi kesmektir.” (İbn-i Mace)
“Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, akraba arasında iyi muameleyi devam ettirsin.” (Riyaz’üs Salihin)

Dinimiz Mü’min olmayan yakınlarla da sıla-i rahimi emreder

Dinimiz mü’min olmayan yakınlarımızla da irtibatın devam ettirilmesini istemektedir. Esma Binti Ebi Bekir’in (ra) müşrik olan annesi, kendisini ziyarete gelmişti. O da Peygamber Efendimiz’e (asm), annesiyle görüşüp-görüşmeme konusunu sormuş, Resulullah (asm) da annesiyle görüşebileceğini ifade etmiştir. (Buhari)
Yine Hz. Ömer (ra), Resulullah’ın, bir başkasına hediye etmesi için gönderdiği elbiseyi henüz Müslüman olmamış kardeşine hediye etmiştir. (Buhari) Bu durum da onun müşrik kardeşiyle beşerî münasebetlerini devam ettirdiğini gösterir.
Süfyan İbni Uyeyne, dinimizden olmayan yakınlarla alakayı devam ettirme konusunda:
“Dininizden ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden yurdunuzdan etmeyen kâfirlere gelince, Allah sizi, onlara iyilik etmeden, adalet ve insaf gözetmeden menetmez. Çünkü Allah âdil olanları sever.” (Mümtehine, 8) ayetini delil olarak göstermiştir (Buhari)

Cenab-ı Hakk’a şirke zorlayan akrabaya itaat edilmemesini ancak iyilikle muamele edilmesini emreder

Cenab-ı Hak anne-babanın şirke zorlaması durumunda itaat edilmemesini, ancak yine de iyilikle mukabele edilmesi tavsiye eder.
“İnsana, ana-babasını (gözetip, onlara iyilik etmesini) de tavsiye ettik. Anası onu, zayıflık üstüne zayıflık çekerek (karnında) taşımıştı. (Sütten) ayrılması da iki sene içinde olur. (Bu yüzden:) “Bana şükret! Ana-babana da!” (diye tavsiye ettik). Dönüş ancak banadır.
“Bununla beraber eğer (ana-baban), hakkında bir bilgi sahibi olmadığın şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, o takdirde onlara itaat etme; ama onlara dünyada iyilikle sahip çık! Ve bana yönelenlerin yoluna uy! Sonra dönüşünüz ancak banadır; o zaman size yapmakta olduklarınızı haber vereceğim.” (Lokman, 14-15)

Allah (cc) ancak din uğruna savaşanlarla dostluğu yasaklar

“Allah sizi ancak, din hususunda sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanıza yardım eden kimselere dostluk etmekten men eder! Artık kim onlara dostluk ederse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir!” (Mümtehıne, 9)
Ayrıca akrabayı ziyaret etmek bayrama dair sünnetlerdendir.