"Şaban” isminin özellikleri…

Şaban ayına “Şaban” isminin veriliş sebebi... Şaban-ı Şerif ayına verilen diğer isimler…

Hicri ayların sekizincisi ve mübarek üç ayların ikincisi olan Şaban'ın kelime manası; “çokça dallanıp budaklanarak büyüyüp gelişen” demektir. Şaban ayının bu ismi almasının sebebi, Enes’in (ra) Peygamberimiz’den (asm) rivayet ettiği şu hadis-i şeriftir:
“Şaban ayına bu ismin verilmesinin sebebi; bol hayırlar onda, oruç tutan kimse cennete girinceye kadar dallanıp budaklandığı içindir.” (Camiü’s-Sağir)
Yani bu ayda oruç tutan kimse için hayırlar o kadar bollaşır ki, bu hayır tıpkı cennete girinceye kadar dallanıp budaklanan bir ağacı andırır.
Kameri ayların sekizincisidir. Ayın hareketlerine göre hesaplanan Arabî ayların ilki Muharrem, sonuncusu da Zilhiccedir. Şaban, Receb ile Ramazan ayları arasında yer alır. Şaban ayının Araplar arasındaki eski adı “Azil” idi.
Araplar, Şaban ayına "şehrullâh-i muazzam", "şehru'l-kerâme" ve "şehru'l-kasîr" de derler. Böyle demelerinin sebebi, bu ayda bostanlara çıkıp, beraberlerinde götürdükleri yemek ve diğer şeyler pişinceye kadar gezip eğlenmeyi adet edinmeleriydi. Medineliler, bu ayın on beşinci gecesine "leyletü'l-helva" (helva gecesi) derler. Araplar, o gece evlerinde, durumlarına göre tatlılar pişirip yerler ve yedirirlerdi. Eskiden bizim toplumumuzda da, hemen her kandil gecesi bir helva gecesiydi. Fakir-zengin akrabaya, komşuya helva dağıtmak adetti. Ülkemizin bazı yörelerinde bu âdetin günümüzde de devam ettiği görülmektedir. (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü)