Neden 30 gün oruç tutuyoruz?
Çok önceden beri düşünüyorum mutlaka bunun bir hikmeti vardır ama ben bilmiyorum. Ramazanı-ı şerif neden 30 gün on gün değil 2 ay değil neden 30 gün. Şimdiden Allah razı olsun. Ramazanı şerifimiz mübarek olsun. Hayırlı cumalar...
Değerli Kardeşimiz;
Hicri takvimde on iki ay vardır. Ve her biri miladi aylardan farklı olarak 29-30 gün çekmektedir. Ramazan ayı bu kameri ayların dokuzuncusudur. Diğer aylara nisbetle amellerin sevabının kat kat verildiği çok kıymetli bir aydır. Oruç da bu bir ayda tutulur.
Kuran-ı Kerim'de ismi açık olarak geçen tek ay Ramazan ayıdır. Ve Kuran-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Kuran-ı Kerim'de, "bin aydan daha hayırlı" olduğu belirtilen Kadir gecesi de bu ay içerisindedir.
Bu sebeple Ramazan ayı dinimizce çok ehemmiyet arz etmektedir. Ramazan ayına "On bir ayın sultanı" denilmesi de kıymetinin çok yüksek olduğunu gösterir.
Dinimizin beş temelinden biri olan oruç ibadeti de bu kıymetli ayda üzerimize farz kılınmıştır.
Kur'an-ı Kerim'de Bakara suresi 184 ve185. ayetlerde Ramazan ayında orucun farz kılındığı buyrulmuştur:
“Sayılı günler olarak oruç size farz kılındı. Tâ ki (günahlardan) sakınasınız - (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu göstermek ve hidâyet ile furkandan (hak ile bâtılı ayıran hükümlerden) apaçık deliller olmak üzere, Kur’ân onda indirilmiştir. Öyle ise içinizden kim o aya erişirse, artık onda oruç tutsun!”
Cenab-ı Hak senenin tamamını veya pek çoğunu oruçlu geçirmeyi farz kılmamış, orucun sayılı günlerde olacağını bildirmiştir. Çünkü devamlı olarak veya çoğu günlerde oruç tutmayı farz kılsaydı, bu kulları için çok büyük bir güçlük olurdu. Fakat O (cc) kullarına merhamet edip, mükellefiyetlerini hafifletmiş, zorluğu ve meşakkati fazla olmayan az bir müddet içinde oruç tutmayı farz kılmıştır. Kuran Ramazan ayında nazil olmaya başlaması sebebiyle de en şerefli ay olduğu için Ramazan ayında oruç tutulması emredilmiştir.
İbn Hüzeyme'nin naklettiğine göre Selman (ra) şöyle anlatmıştır; Resulullah (asm) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitab etti:
"Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın (Ramazan) gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir. O, sabır ayıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da birşey noksanlaşmaz. " Ashab; "Ya Resulullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" deyince Resulullah (asm): Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt karışığı ile iftar ettirene de verir. O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır" (et-Tergîb, II, 94-95).
Oruç ibadetinin nedenine gelince; Usûl ûleması, ibadetlerde asıl olanın Allahu Teâlâ'ya ihlâsla kulluk olduğunu, sebeplerinin tesbit edilip edilememesinin önemli olmadığını; hikmetlerinden bazılarını kavramanın ve açıklamanın mümkün, ancak teabbüdî olan bu hususlarda illeti tesbit etmenin güç olduğunu söylemişler ve ihlâsla Allah'a kulluğun esas alınmasını tavsiye etmişlerdir. (Şamil İslam Ansiklopedisi)
Sizin de Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.