Dini nikah nedir?
İmam nikahı nedir? İmam nikahı hakkında bilgi verir misiniz?
Öncelikle şunu belirtelim ki; toplum içinde “imam nikâhı” olarak bilinen kavramın doğrusu “dini nikâh” veya “İslami nikâh”tır.
İslam dini, Kur´an ve hadiste gelen değerlerin hepsiyle bir bütündür. Sadece itikat ve ibadetlerimiz değil, nikâh, mutfak, kıyafet vs. her çeşit beşerî kültürel değerlerimiz bütün teferruatıyla bu iki kaynaktan teşkil edilmiştir. Müslümanlığımızın tamamiyet ve temelini, bunlara uymaktaki derecesi tayin edecektir.
Şunu demek istiyoruz: Müslümanlığımız, tıpkı iman esaslarında olduğu gibi, nikâh meselesinde de İslamî nikâha uymakla kemalini bulabilecektir.
Öyleyse İslamî nikâh nedir?
Dininin ve imanının Allah nazarında makbul olmasını dileyen her Müslüman, nikâh meselesinde Allah’ın koyduğu ölçünün ne olduğunu bilmek ve ona uymak zorundadır.
İSLAMÎ NİKÂH
İslam da nikâh bizzat Kur´an- Kerim´de ele alınmış ve esasları belirtilmiştir. Şu esasları sayabiliriz:
1- Kişi, buluğ çağına erince geciktirilmeden evlendirilmelidir (Nisa 6).
2- Mü´min kişi mü’min bir eşle evlenmelidir. Müşrik kişi (neseb, zenginlik, güzellik gibi sebeplerle) hoşumuza gitse bile onunla evlilik yapılmamalıdır. Çünkü mü’min kimse, (burnu kesik siyah) köle bile olsa, hoşumuza giden müşrikten daha hayırlıdır. Çünkü onlar cehenneme çağırırlar (Bakara 221).
3- Kadınlardan hoşa gidenle evlenilmelidir (Nisa 3).
4- Kadınlarla ailelerinin izniyle evlenilmelidir (Nisa 25)
5- Kadın namuslu, fuhuştan uzak ve gizli dostlar edinmeyenlerden olmalıdır (Nisa 25).
6- Kadına mehri (nikâh bedeli)verilmelidir (Nisa 25).
7- Cemiyet, bekâr olan (dul, yetim, köle) kimselerle ilgilenip, onları evlendirmelidir. Evlendirmede fakirlikten korkulmamalı, bekârlara yardım edilmelidir.
8- Nikâh akdi alenî olmalıdır. Ayrıca Hz. Peygamber (asm) nikâhın alenî olmasını, bu maksatla ziyafet verilmesini ve hatta def ve sesle ilan edilmesini ısrarla emretmiştir.
9- Nikâh kadın erkek arasında veraset hakkı te’sis eder (Nisa 12)
10- İslamî nikâhın müddeti müebbettir, daimidir. Yani kadınla erkek hayat boyu beraber olmak üzere nikâhlanırlar. Belli bir müddetle sınırlı olan nikâh meşru değildir. Kişi, içinden muayyen bir müddete niyet etmiş olsa bile, bu müebbet kabul edilir. Boşanma dinimizde meşru ise de ciddi ve meşru bir sebebe dayanmayan boşama ve boşanmalar Allah’ın buğz ettiği, sevmediği bir ameldir. Talak, hadiste "Allah’ın en çok buğz ettiği helal" olarak tarif edilmiştir.
NİKÂHIN ŞARTLARI
Nikâhın bir takım şartlar vardır. Yapılan nikâh akdinde bu şartların gerçekleşmesi gerekir:
1.Nikâhı kıyanın akil (akilli), baliğ (buluğa ermiş) ve nikâh akdi hususunda hur (zorla yapıyor olmaması) olması.
2.Nikâhı kıyılanların hayatta mevcut ve nikâhlanmalarının helal olması lazımdır.
3.Nikâh akdini yapan erkek ve kadının veya vekillerinin bin birinin icap ve kabul anlamındaki sözlerini işitmeleri gerekir.
4.Şahitlerin hazır bulunması lazımdır. Fukahanın (fıkıhçıların)çoğuna göre şahit, nikâhın caiz (geçerli) olmasının şartıdır.
Nikâh yapılırken hazır bulunan şahit olacak kimseler de dört sıfatın bulunması şarttır: Hürriyet, Akıllı, Ergenlik, Müslüman olması lazımdır. Köle ve esirlerin, delilerin, çocukların ve kâfirlerin şahit olmaları ile nikâh akdi geçerli olmaz.
Şahitler; Ya iki erkek, ya da bir erkek iki kadın olması şarttır. Sadece iki kadının şahitliği kâfi değildir. Bir erkeğin bulunmasıyla da nikâh akdi geçerli olmaz.
Evlenecek erkek Müslüman, kadın zimmi (gayrimüslim vatandaş) olursa, Müslüman şahit bulunmazsa, gayrimüslim iki erkeğin şahitliği ile nikah akdi geçerli olur. Evlenecek erkek ve kadının ikisi de Müslüman olursa; o zaman gayrimüslimler şahit olamaz, şahitlerin Müslüman olmaları şarttır.
5. Şahitlerin, icab ve kabul sözlerini işitmeleri şarttır. İki şahitsiz hiçbir nikâh geçerli değildir. "Allah (cc) ve peygamber şahidimiz olsun.." diyerek gizli nikah geçerli değildir.
6. Kendisi hazır olmayan ve nikâhı kıyılan kadının ve erkeğin ismi anılınca şahitlerin onları rahatlıkla tanımaları lazımdır.
7.Bakire olsun, dul olsun, ergen olan kadının rızasının alınması da nikâhın şartlarındandır. Hanefilerce; Ergen kızın velisi, onu evlendirmeye zorlayamaz.
Şafilerce; Baba ve dede, bakire kızı ergen de olsa evlendirebilir. Dulun rızasını aldıktan sonra evlendirebilirler.
8. Evlenecek kadın ile erkeğin; icab ve kabul ile ilgili sözlerinin aynı mecliste söylenmesi ve işitilmesi şarttır.
İcab bir mecliste, kabul başka bir mecliste olursa nikâh geçerli olmaz.
9. Kabulün icaba aykırı bulunmamasıdır. Mesela, erkeğin kadına hitaben;
-Seni kendime eş kabul ettim... der.
Kadında, bir süre düşündükten sonra:
- Kabul ederim... Diye geniş veya gelecek zamana alt bir fiil kullanırsa nikâh geçerli olmaz. Yani erkek ve bilhassa kadının, geçmiş zamanı;
-Kabul ettim.! Sözünü kullanması şarttır.
Bir veli, iki şahit huzurunda:
-Kızıma sana mehri 1000 altın olmak üzere zevceliğe (aileliğe) verdim... der.
Erkek ise;
-Nikâhı kabul ettim, ama 1000 altını kabul etmem... Derse nikâh geçerli olmaz.
Ama;
-Nikahı kabul ettim, der de, mehirden söz etmeyip susarsa, nikah akdi geçerli olur.
Kadın iki şahit huzurunda erkeğe;
-Kendimi sana 100 altın mehir ile tezvic ettim (sen koca olarak seçtim) derse.
Erkek de;
- Seni 200 altın veya 300 altın ile kabul ettim.. der ve kadın buna razı olursa, yapılan akdi geçerli olur.
10.Evlenecek olan kadın ve erkeğin bilinmesi şarttır. İki kızı olan bir kimse vereceği kızının ismini bildirmeden kızını verirse nikâh geçerli olmaz. Açıkça, evlenecek kızın ve oğlanın isimleri belirtilmelidir.
11.Erkeğin mektupla yazdığı icab teklifini, kadın iki şahit huzurunda okuduktan sonra:
-Kabul ettim.. derse nikah geçerli olur.
Yani mektubun okunmasıyla; İcab ve kabul ayni mecliste olmuş olur.
12.Nikâh akdi, Cuma günü olmak ve mescitte icra olunmak menduptur (uygun olur). İki bayram arasında dahi nikâh ve zifaf (kerahetsiz) caizdir.
Nitekim Peygamberimiz (asm) bir hadisi şeriflerinde; "Nikâhı ilan edin, onu mescitlerde yapın." buyurmuştur.
Kaynak: Kütüb-ü Sitte