Namazın sevabı Peygamberimize (asm) hediye edilebilir mi?
Namazın sevabı Allah'a ve Peygamberine (asm) hediye edilir mi?
Değerli Kardeşimiz;
“Allah, Sameddir (herşey her cihetle O’na muhtaç olduğu hâlde, O hiçbir şeye muhtaç olmayandır)!”(İhlâs, 2)
Kılınan bir namazın ya da yapılan diğer ibadetlerin sevaplarını Cenab-ı Hakk’a bağışlama gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü ibadet zaten Allah (cc) rızası için yapılır. Ve bizleri ibadet etmemiz için yaratan Rabb’imiz elbette bizlerin ibadetlerine ya da sevaplarına muhtaç değildir.
İbadet ve ibadetin neticesi sevaplara muhtaç olan ise; aczi ve fakri hadsiz olan insandan başkası değildir.
Fakat yapılan ibadetlerin sevabı, Peygamber Efendimiz de (asm) dâhil olmak üzere ölü ya da diri herkese bağışlanabilir
Farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, sevabı, ölü, diri herkese hediye edilebilir. Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur’an-ı Kerim okumak, evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikir gibi ibadetlerin sevapları başkasına hediye edilebilir.
Her ibadetin sevabı, Resulullah Efendimizin (asm) mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbni Ömer Hazretleri, Peygamber Efendimiz (asm) için umre yapmıştır.
İbn-is Serrac Hazretleri de Resulullah Efendimiz (asm) için on binden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. (Hidaye)
Bir kimse, amelinin sevabını, inananlardan her kime bağışlarsa bağışlasın, bu caiz olur. Siraciyye'de de böyledir. (Fetevayi Hindiyye)
Bir ibadeti yapan kimse, onun sevabını başkasına bağışlayabilir. Velev ki onu yaparken kendisi için niyet etmiş olsun. Çünkü delillerin zâhiri bunu göstermektedir.
Bir ibadetten murad, bilumum ibadetlerdir. Namaz, oruç, sadaka, Kur'an okumak, zikirde bulunmak, tavaf etmek, hacc, umre vesaire gibi ki, peygamberlerin kabirleriyle şehitlerin, evliyanın ve sülehânın kabirlerini ziyaret etmek, ölüyü kefenlemek ve bütün hayrât işleri bunda dahildir. Nitekim Hindiyye'de beyan edilmiştir. (Redd'ül Muhtar)
Allah'a emanet olunuz.