Kurban ibadetinin hükmü nedir?
Kurban gelenek midir? Kurban kesmenin hükmü nedir?
Kurban bir gelenek değil, meşruiyeti kitap, sünnet ve icma-ı ümmet ile sabit olan bir ibadettir. Kurban da zekât gibi Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Allah ü Teala Kur'an-ı Kerim'de:
"Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!" (Kevser, 2) buyurarak kurban ibadetini emretmiştir.
Aşağıda zikredilen ayetler de kurban emrini açıkça ifade eder:
“Ta ki kendilerine ait (dünyevî ve uhrevî) menfaatlere şahit olsunlar ve (Allah’ın) kendilerine rızık olarak verdiği sağmal hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın ismini zikretsinler! Artık (siz de) bunlardan yiyin, darda kalmış fakire de yedirin!” (Hac, 28)
“Her ümmet için bir kurban ibadeti (ve yeri meşru’) kıldık ki, (O’nun) kendilerine rızık olarak verdiği sağmal hayvanlar (dan kurban keserken) üzerine Allah’ın ismini zikretsinler! Çünkü sizin İlâhınız tek bir İlahtır; öyle ise O’na teslîm olun! (Ey Resulüm!) İşte o gönülden bağlı olanları müjdele!” (Hacc, 34)
“Kurbanlık develeri (ve sığırları) da sizin için Allah’ın (dininin) alâmetlerinden kıldık; onlarda sizin için hayır vardır. Öyle ise (onlar) ayakta dururken, üzerlerine Allah’ın ismini zikredin (ve kurban edin)! Nihayet yanları yere yaslandığında (canları çıkınca) onlardan yiyin ve kanaat edene (istemeyene) de (açıkça) isteyene de yedirin! İşte böylece onları sizin istifadenize verdik; ta ki şükredesiniz.” (Hacc, 36)
Hz. Peygamber'in (asm) de:
"İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın." (İbn Mâce, Ahmed b. Hanbel, Müsned) şeklindeki ifadeleri konunun önemini ortaya koymaktadır. (Fetava-i Hindiyye)
"Peygamber (asm), Medine'de on sene ikamet etti, bu müddet zarfında kurban kesti." (Tirmizî)
“Hanefi fıkıhçıları kurban kesmenin vacip olduğu görüşündedirler.” (Fetava-i Hindiyye)
“Şafiiler dediler ki;
Kurban kesmek sünnet-i ayndır. Ev halkının ve geçimleri aynı kişi tarafından karşılanan birkaç ev halkı içinse sünnet-i kifayedir.” (Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı)
İbn Ömer 'den (ra) :
“İmam Malik’e (ra) göre kurban kesmek vacip değil, sünnettir. Buna rağmen gücü yetenin kesmemesini hoş karşılamam.” (Muvatta)
Ortak kurban kesilirken ortağınızın niyeti halis değilse örn evine et temin etmek amacıyla kesiyorsa sizin kurbanınızda olmaz veya onunla kesmemelisiniz deniliyor. Bu doğru mudur?
Değerli Kardeşimiz;
Kurbanın şartlarından birisi de ibadet niyetiyle kesilmesidir
Kurbanın ibadet niyetiyle kesilmesi şarttır. Kuran'da, kesilen kurbanlık hayvanların et ve kanlarının değil bu kesimi yapan Müslüman’ın niyet, takvâ ve bağlılığının Allah'a ulaşacağı bildirilmiştir.
“Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na (sâdece) sizin takvânız ulaşacaktır. İşte böylece onları sizin istifâdenize verdi ki, sizi hidâyete erdirdiği için (tekbir getirerek) Allah’ı çokça yüceltesiniz! (Ey Resûlüm!) Artık o iyilik edenleri müjdele!” (Hac, 37)
Esasen kurbanı diğer hayvan kesimlerinden ayıran da budur. Niyette aslolan kalbin niyetidir, dil ile açıkça söylenmesi gerekmez. Kurbanda niyetin bu önemi sebebiyledir ki;
Hanefî mezhebinde ortaklaşa kesilen kurbana bütün ortakların ibadet niyeti ile katılmaları şarttır. Ortaklardan birinin sadece et elde etme niyetiyle iştiraki diğerlerinin kurbanını geçersiz kılar.
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise böyle bir ortaklık, kurban ibadetine zarar vermez. (İslam ve Toplum İlmihali II, Diyanet İşleri başkanlığı)
Allah’a emanet olunuz.