Neden Allah (cc) İncil'i kutsal kitaplar arasına almıştır?

Selamunaleyküm; Yaptığım araştırmalarda Hz.İsa'nın yaklaşık 2,5 sene peygamberlik vazifesini yapabildiğni ve sürekli seyehat halinde olduğu için kendisine inen vahiylerin yazırılıp toplu bir kitap haline getirilemediğini öğrendim. Hz.İsa'nın ölümünden 100 yıl sonra şuan kullanılan 4 adet incilin oluştuğunu biliyorum. O halde neden Allah(c.c) İncil hakkında indirilen kutsal kitap olarak bahsetmektedir?

Aleykum Selam Değerli Kardeşimiz;

Kutsal kitaplar; şeriat sahibi peygamberlerin, Cenab-ı Hak’tan aldıkları şeraitlerin ve vahiylerin yazıya geçirilmiş şeklidir. İncil’in Hz. İsa’ya (as) indirildiği gibi yazıya geçirilemeyişi onun kutsal kitap olma özelliğini ortadan kaldırmaz. Nitekim Hz. İsa’ya indirildiği gibi yazıya geçirilmemiş olsa dahi kaynaklarda Hz. İsa’nın göğe kaldırılışından sonra -yani daha o devirde- havarilerin Hz. İsa’dan duyduklarını yazdıkları belirtilmiştir.

İncilin ilk nüshasının hangi tarihte ve havari Yuhanna mı yoksa Yuhanna’nın talebesi tarafından mı yazıldığı hususunda farklı görüşler mevcuttur. Şöyle ki;
“İbni İshak’ın (85-151 Hicri) bildirdiğine göre; İsa Aleyhisselama Allah tarafından indirilen İncil’de Muhammed Aleyhisselamın sıfatı ve ismi hakkında verilmiş olan bilgiyi, İsa Aleyhisselamın devrinde havari Yuhanna da yazdığı İncil’de tesbit etmiş bulunuyordu.” (M. Asım Köksal, Büyük Peygamberler Tarihi, c:2, s: 349)
“Yuhanna İncil’ini yazan Yuhanna isimli zatın Hz. İsa’nın Havarilerinden olduğu ve onu çok sevdiği rivayet edilmektedir. Fakat elde bulunan Yuhanna İncili’nin ise havari Yuhanna değil, onun talebesi tarafından yazıldığı kesin bir şekilde ifade edilmekte ve miladi 100 yıllarına doğru telif edildiği sanılmaktadır.” (Prof. Dr. İsmail Karaçam, Sonsuz Mucize Kuran İlmi ve Edebi Sırlar, s.94)
“Bizzat Hristiyanlar tarafından da tarihî bir gerçek olarak şu husus kabul edilmektedir: Hz. İsa kendi öğüt ve direktiflerini yazmamıştır. Bu yüzden O (as), Allah'ın emri ile aralarından ayrıldığında ortada yazılı bir İncil yoktu. Yahudiler, O’na tabi olanlara ağır baskılar uygulamış, onları her tarafta kovalamış, birçoklarını öldürmüştü. Özellikle de avcılık yapan havarilerin peşine takılmışlardı. Kral Konstantin Hristiyanlığı kabul edip onlara karşı girişilen takibat sona erince, İncilleri yazmaya koyuldular.” (Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 3/402-406)
Kaynaklarda İncil’i yazmak için ilk girişimlerim Hz. İsa’nın (as) gidişinden 60 yıl sonra olduğunu da yazmaktadır.
“En iyimser tahmin ile 60-100 yılları arası şifahi nakiller toplanarak bu kitaplar oluşturulmuştur.” Kuzgun, s. 198-199, 205; Bucaille, s. 85, 88-89, 115, 121. Fakat bu nüshalardan hiç birine ulaşılamamıştır (Kuzgun, s. 205)
Havarileri tarafından yazıya geçirilen İncil ise kısa zaman sonra tahrif olmuştur. Ortaya İncil’in aslıyla çokta alakası olmayan dört adet İncil çıkartılmıştır. Bu konuda yapılan araştırmalarda kaynaklar, havariler tarafından yazılan İncil’in (ki İncil’in asıl halidir) Yahudiler tarafından kaybedildiğini söylerler.
“Hz. İsa’ya verilen İncil, Yahudilerin ona inananlara vurdukları darbeler sonucu kaybolmuştur. Hıristiyanlar sadece hafızalarındaki bazı hikmetleri, meselleri ve tavsiyeleri koruyabilmişlerdir.” Hamidullah, Kur’an Tarihi, (trc. M. Sait Mutlu), DİB Yay., Ankara, 1991, s. 19
Netice olarak; İncil Hz. İsa’ya vahiy indiği gibi yazılıp kitap haline getirilmemiş dahi olsa Hz. İsa (as) kendisine verilen bu yeni dini Havarilerine ve halka anlatmış, tüm hükümlerini öğretmiş, havarilerinden ve tabi olanlarından her tarafa davetçiler göndermiştir. (bkz: M. Asım Köksal, Büyük Peygamberler Tarihi, c:2, s: 337) Hz. İsa’nın dini bu kadar yayılınca Yahudiler O’nu öldürmek istemiş ve Cenab-ı Hak da peygamberini semaya çıkarmıştır. (bkz: M. Asım Köksal, Büyük Peygamberler Tarihi, c:2, s: 343) İncil de Hz. İsa’nın gidişinden sonra havarilerine öğrettiği şekliyle yazılmıştır. Ancak bu İncil Yahudilerin Hristiyanlara vurdukları darbeler sonucu kaybolmuştur. MS. 200lerde yazılan yeni İncillerde daha çok Hz. İsa’nın hayatı anlatılmıştır ve bu İnciller 200’den fazladır.

Ayrıca diğer semavî kitapları, Kur'ân gibi düşünmek yanlış olur. Kur'ân-ı Kerim son semavi kitap olması sebebiyle diğer kutsal kitaplardan çok farklı hususiyetlere sahiptir. Kur'ân ve diğer semavî kitapların farkları hakkında bilgi almak için tıklayınız.

Elbette her şeyin en iyisini hakkıyla bilen ancak Allah’tır.
Allah’a emanet olunuz.