Peygamber Efendimiz'e (asm) neden aleyhissalatu vesselam denir?
Peygamberlerin ismi anıldığında getirilen salavat ile Peygamber Efendimize (asm) getirilen salavat neden farklıdır?
Değerli Kardeşimiz;
"Aleyhissalatu Vesselam" demek Peygamber Efendimiz'in (asm) bir şiarıdır. (sembol)
Ehl-i sünnet alimleri "aleyhisselam" cümlesini Peygamberler için zikretmişlerdir. Peygamber Efendimiz'e (asm) ise Aleyhissalatu vesselam" demişlerdir. Böyle söylemek bir şiar haline gelmiştir.
Sallallahu aleyhi ve sellem’in manası:
Allah’ın salatü ve selamı O’nun üzerine olsun.
Salat:
Allah ve meleklerin Hz. Peygamber'e salat etmesi, meleklerin Resulullah lehinde istiğfar etmesi, Cenab-ı Hakk'ın da rahmetine mazhar kılması demektir.
Aleyhi ve sellem’in manası:
Selam O’nun üzerine olsun.
Peygamber Efendimiz’e (asm) Salat getirmemizin hikmeti ise;
Salattan öncelikle kastedilen, ta'zim ve terkimdir ki, esas olan Resullullah'a (asm) tahsisidir. Ulema, Hz. Peygamber'e has olduğunda müttefiktir.
Öncelikle Salat’ın manasını açıklayalım:
Salat:
“Muhakkak ki Allah ve melekleri, o Peygambere salat ederler. Ey iman edenler! (Siz de) ona salat edin ve (ona) teslimiyetle selam verin!” (Ahzap, 56)
İbnu Hacer'e göre ise "salat" Allah'tan Paygamberine olursa bu, rahmetin artmasıdır.
Bazı âlimler de, "Rabb'in, Peygamberine salatı, O'nun şerefini yüceltme ve tekrim (kıymet verme); meleklerin salatı, onun mükerremiyetini izhardır; ümmetin salatı da onun şefaatini talepdir" demiştir.
Beyzavi'ye göre: "Resulullah'a salat, onun şerefini izhara ve şanını tazim ve tekrime itinadır."
Ebu'l-Aliye'den kaydettiğimizdir: "Hz. Peygamber'e Allah'ın salatının manası, O'na senası ve şanını yüceltmesidir (tazimi). Melaikenin ve insanların salatı ise, bunu onun için Allah'tan taleptir.
Resulullah'a salat ve selamı mü'minlere emreden ayet-i kerimede Hz. Resulullah’ın(asm) tazimi ve başkalarından farklı olarak tebcilinin emredildiği hususunda ulema icma etmiştir.
Halimi, salat okuyarak yerine getirilen bu ta'zimin mahiyetini açıklamak üzere şöyle der: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a salat okumanın manası, O'nun tazim edilmesidir. (yüceltilmesi).
Öyle ise, Allahümme salli ala Muhammedin (ey Allahım, Muhammed'e salat et) demenin manası: "Muhammed'i büyük kıl" عَطِّمْ مُحَمَّدًا demektir. Büyük kılınması, hem dünya ve hem ahirettedir.
Dünyada büyük kılınması, zikrinin yüceltilmesi, dininin izharı ve şeriatının ibkasıyla gerçekleşir. Ahirette büyük kılınması ise, sevabının bol kılınması, ümmetine şefaatçi yapılması, Makam-ı Mahmud'la faziletinin ebedileştirilmesiyle olur. Bu duruma göre, ayet-i kerimede gelen: "Ey iman edenler, siz de ona salat edin!" emrinin manası "Salat okuyarak onun için Rabbinize dua edin (bu söylenen büyüklük vasıtalarını ona vermesini taleb edin)" demektir.
“Allahümme salli ala Muhammedin” sözümüz, sadece "Allah'ım, Muhammed'e rahmet et" veya "Muhammed'e merhamet et" manasına gelseydi Peygamberlerden başkası hakkında kullanmak da caiz olurdu.
Keza "salat" kelimesi sadece bereket ve rahmet manalarına gelseydi "namazda musallinin: "Esselamu aleyke eyyühennebiyyu ve rahmetullahi ve berekatühü" sözü ile birlikte salatı okuması da vacibtir" diyenlere göre teşehhüdde okunmasının vücubu da düşerdi.
Halbuki yukarıda belirtildiği üzere salattan öncelikle kastedilen, ta'zim ve tekrim (büyük kılmak, değer vermek)'dir. Öyle ise esas olan salatın Resullullah'a tahsisidir. Ulema, terkim ve ta'zim manasında salatın Hz. Peygamber'e (asm) has olduğunda müttefiktir. (Kütüb-i Sitte, İbrahim Canan)
Allah (cc) ve melekleri de Efendimiz’e salat-ü selam etmişlerdir.
“Muhakkak ki Allah ve melekleri, o Peygambere salat ederler. Ey iman edenler! (Siz de) ona salat edin ve (ona) teslimiyetle selam verin!” (Ahzap, 56)
Allah-ü Teala’nın Hz. Peygamber Aleyhissalatü Vesselam’a salat etmesi, ona rahmet edip ondan razı olması; meleklerin salat etmesi ise, dua edip mağfiret dilemeleridir. (İbn-i Kesir)
Peygamber Efendimiz’e (asm) salat O’na kavuşmaya bir vesiledir.
Bediüzzaman Hazretleri ise şöyle demiştir:
“Evet salavatın manası, rahmettir. Ve o zihayat mücessem rahmete rahmet duası olan salavat ise, o*رَحْمَةً ِللْعاَلَم۪ينَ*’e (alemlere rahmet olan Peygamber Aleyhissalatü Vesselam’a) vusule (kavuşmaya) vesiledir. Öyle ise sen salavatı kendine, o رَحْمَةً ِللْعاَلَم۪ينَ ’e ulaşmak için vesile yap ve o Zat’ı da rahmet-i Rahman’a vesile ittihaz (kabul) et!” (Lem‘alar, 14. Lem‘a, 103)
Peygamber Efendimiz’in (asm) bütün peygamberlere reis olduğu içindir.
Peygamber Efendimiz’in (asm) Bütün Ehl-i İman’a imam olduğu cihetledir.
Ve bütün kainatın Efendimiz’in (asm) hürmetine yaratılması hasebiyledir ki O’nu tazim ve terkim için Efendimiz’e (asm) mahsusen “Sallallahu aleyhi ve selem” diyoruz.
Allah’a emanet olunuz.