Kötülük karşısında yumuşak huylu davranmak neler kazandırır?
Kötülüğe karşı iyilikle mukabele etmenin mükafatları nelerdir?
Müslümanlardan bir kişi dedi ki:
“Ey Allah’ım! Benim yanımda bir mal yok ki sadaka vereyim. Bu bakımdan bir kişi, benim hakkımdan herhangi bir şeyi ihlal ederse, o hakkım onun için sadaka olsun. Bunun üzerine Allah Teala Hz. Peygamber’e (asm):
“Ben onu affettim.” diye vahyetti. (İhya’u Ulum’id-Din)
Resulullah (asm):
“Bazılarınız Ebu Damdan gibi olmaktan aciz midir?” dedi
Ashab-ı Kiram (ra):
“Ebu Damdan kimmiş ya Resulullah!” diye sorunca şöyle buyurmuştur:
“Ebu Damdan sizden önce yaşamış biriydi. Sabahladığı zaman şöyle derdi:
“Ey Allah’ım! Muhakkak ben bugün bana zulmedene hakkımı sadaka olarak vermiş bulunuyorum” (İhya’u Ulum’id-Din)
Bir zat Resulullah'a (asm) gelerek dedi:
“Ey Allah'ın Resulü! Benim bir takım akrabalarım vardır. Ben onlara sıla-i rahim yaptığım halde, onlar benden alakayı kesiyorlar. Ben onarla iyilik yapıyorum, onlar ise bana kötülük. Onlar cahillikle bana karşı çıktıkları halde, ben halimlikle onları karşılıyorum. Durum ne olacaktır?” Cevap olarak buyurdular:
“Eğer dediğin gibi ise, sanki sen onların yüzüne kum (veya sıcak kül) serpiyorsun. Durmadan bu ahlaka devam edersen, seninle beraber Allah'tan gelen bir yardımcı olacaktır.” (Müslim)
Rivayete göre Zülkarneyn (as) karşılaştığı meleklerden birine:
“Bana imanımı ve yakînimi artıracak bir ilim öğret” der. Melek:
“Kızma! Çünkü şeytanın insan üzerinde en çok hakimiyet kurduğu an, insanın kızdığı andır. Öfkeni yutarak geri çevir. Onu sevgi ile dindir. Aman aceleci olma. Çünkü acele ettiğinde nasibini saptırırsın. Yakın uzak herkese karşı yumuşak ol, kolaylık göster. İnatçı bir zorba olma” der. (İhya-u Ulumi’id-Din)
“Kendisine sert davranıldığı halde, yumuşak davranan kişiye, Allah’ın sevgisi vacip olmuştur.” (Esbahani)
Ebu Hureyre (ra) Hz. Peygamber'in (asm) şöyle dediğini rivayet eder:
“Allah'ın katında yüksek derece arayın.”
Ashab (ra):
“O yücelik nedir?” diye sorunca Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
“Senden alakayı kesene karşı ilgiyi devam ettirmelisin. Seni mahrum edene vermelisin. Sana karşı cehalet ile hareket ederek vaziyet alana hilm göstermelisin.” (Hakim, Beyhaki)
“Allah Teala Kıyamet gününde mahlukları bir araya getirdiği zaman bir tellal şöyle çağırır:
“Fazilet ehli nerede?” Bu çağrı üzerine, az oldukları halde, bir kısım insanlar kalkıp süratle cennete doğru yürürler. Melekler bunları karşılar ve kendilerine şöyle derler:
“Biz sizin süratle cennete doğru gittiğinizi müşahede ediyoruz!”
“Biz fazilet ehliyiz!”
“Sizin faziletiniz neydi?”
“Biz zulme uğradığımız zaman sabrederdik. Bize kötülük yapıldığı zaman affederdik. Bize karşı cehaletle muamele edildiği zaman hilm gösterirdik.”
“Cennete giriniz! Çalışanların ecri olmak bakımından cennet ne güzel evdir!” (İhya’u Ulum’id-Din)
“Bir kişi Ebu Bekir Sıddık’a (ra) küfretti. Hz. Ebu Bekir (ra) de susarak dinliyordu. Ne zaman ki, Hz. Ebu Bekir (ra) kişiden intikam almaya başladı.
Resulullah (asm) ayağa kalkıp yürüdü. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir (ra) Resulullah’a (asm):
“O bana küfrettiği zaman sen susmuş dinliyordun, ben ona söylemeye başlayınca kalkıp gidiyorsun (bu nasıl olur)?” Resulullah (asm):
“Çünkü melek, sen sustuğun zaman, senin yerinde ona cevap veriyordu. Sen konuştuğun zaman melek gitti, şeytan geldi. Binaenaleyh, içinde şeytan bulunan bir mecliste ben oturamam.” (Ebu Davud)
Hz. Ali’nin (ra) torunu ve Hz. Hüseyin’in (ra) oğlu Ali Zeynel Abidin’den (ra) rivayet ediliyor:
“Hazrete (ra) bir kişi küfretti buna karşılık hazret, sırtında bulunan bir gömleği o kişiye atıverdi, bir de kendisine bin dirhem para verilmesini emretti. Bundan dolayıdır ki, Selef’ten bazıları buyurdu:
“Ali Zeynel Abidin (ra) için övülen beş hasleti bir araya gelmiş oldu:
• Halimlik,
• Eziyeti kaldırmak,
• Kişiyi Allah'tan (cc) uzaklaştıran hasletlerden kurtarmak,
• Kişiyi pişman olmaya ve tevbe etmeye teşvik edip zorlamak,
• Kişinin kendisini zemmetmesine rağmen medh-ü senaya mecbur ettirmesidir.
Bütün bunları dünyanın az bir miktarıyla bir aba, bin dirhem ile Hazret (ra) satın aldı.” (İhya’u Ulum’id-Din)
Halil Bin Ahmed (ra) buyurdu:
“Evvelce deniliyordu ki:
Kim kötülük yapmasına rağmen kendisine iyilik yapılırsa, muhakkak bu iyilik onun kalbinde bir engel olur. Onu o kötülüğün benzerinden men eder.” (İhya’u Ulum’id-Din)