Haset etmeyenin mükâfatı nedir?

“İnsanlar birbirlerine haset duygusu içinde olmadıkça hayır üzerindedirler.” (Taberâni)

Haset etmeyen kişi hayır üzere olur
“İnsanlar birbirlerine haset duygusu içinde olmadıkça hayır üzerindedirler.” (Taberâni)
Sahabeler:
“Ya Resulallah! Hangi insan daha faziletlidir?” diye sordular. Resulullah (asm):
“Temiz kalpli ve doğru sözlü olanlar.” buyurdu. Ashap:
“Doğru sözlüyü biliyoruz. Temiz kalpli nasıl oluyor?” dediler. Resulullah (asm):
“Kalbi kıskançlık, kin, kötülük ve günahtan temiz olup, Allah’tan (cc) korkan kişidir.” buyurdu.
(İbn-i Mâce, Beyhakî)
Kalbini hasetten arındıran kimse cennetliktir
“Ümmetimin velileri namazlarının, oruçlarının, zekâtlarının çokluğu nedeniyle cennete girmezler; onlar ancak Allah’ın (cc) merhameti, cömertlik ve kalplerinin (kıskançlık ve kötülüklerden) arınmış olması nedeniyle cennete girerler.” (İbn-i Ebi’d-Dünya)
“Musa (as), Rabbisine müracaat için acele ettiği zaman, arşın gölgesinde bir kişi gördü. Onun o makamına gıpta etti ve:
“Bu adam Rabbinin nezdinde pek kerimdir.” dedi. Rabbinden o kişinin ismini kendisine haber vermesini diledi. Cenab-ı Hak onun ismini Musa kuluna haber vermedi ve:
“Onun amelinden üç hasleti sana söyleyeceğim.” buyurdu.
“Cenâb-ı Hakk’ın fazl ve kereminden insanlara verdiğine haset etmiyordu.
Annesine ve babasına karşı gelmiyordu.
Nemimelik (koğuculuk) yapmıyordu.”
(İhya-u Ulûmiddin)
Enes ibn-i Mâlik anlatıyor:
“Bir gün Resulullah’ın (asm) huzurunda oturuyorduk.
“Şimdi cennetlik bir adam gelecek.” buyurdu. Çok geçmeden, sol kolunda nalinleri, sakalından abdest suları damlayan ensardan bir adam çıkageldi. Resulullah (asm) ertesi gün yine aynı sözü söyledikten sonra, yine aynı adam aynı şekilde geldi. Resulullah (asm) yanımızdan ayrıldıktan sonra, Abdullah bin Amr bin As adamın arkasına düşerek evine kadar gitti ve:
“Babamla kavga ettim ve ‘Üç gün evine girmeyeceğim.’ diye yemin ettim. Beni bu süre doluncaya kadar misafir edersen iyi olur.” dedim. Adam da:
“Olur.” diye cevap verdi. Abdullah, olayı şöyle anlatıyor:
“Adamın evinde üç gece kaldım. Hiç gece namazına kalktığını görmedim. Ancak yatağında bir yandan bir yana döndüğünde, sabah namazına kalkıncaya kadar, Allah’ı (cc) zikreder ve tekbir getirirdi. Yalnız şu var ki, bu üç gün boyunca, adamın amelini azımsayarak:
“Ey Allah’ın kulu! Babamla aramda herhangi bir dargınlık yoktur. Sana misafir olmamın sebebi, Resulullah (asm) üç gün üst üste:
‘Şimdi cennetlik bir adam gelecek.’ dedi ve her defasında da sen geldin. Bunun için ben de sana gelip ameline bakıp aynısını yapmayı arzu ettim. Fakat bu üç gün müddetince, sende fazla bir şey görmedim. Acaba seni, Allah Resulü'nün (asm) müjdelediği seviyeye ulaştıran amel nedir?” dedim:
“Amelim bende gördüklerindir. Bundan fazla bir şey yoktur.” dedi. Ondan ayrıldıktan sonra, beni geri çağırarak:
“Amelim bende gördüklerindir. Ancak kalbimde, herhangi bir Müslüman'a karşı kötü niyet ve haset taşımıyorum.” dedi. Ben de:
“Seni o makama yücelten vasıf budur.” dedim.”
( M. Hayât’üs-Sahâbe)