Hayızken giyilen kıyafetler abdest aldıktan sonra da giyilebilir mi?

Hayızken ya da cünüpken giyilen kıyafetler gusül abdesti aldıktan sonra da giyilip namaz kılınabilir mi?

Değerli Kardeşimiz;

Cünüplü iken giyilen elbise ile namaz kılınabilir

İbnu Ömer’in (ra) anlattığına göre, cünüpken içinde terlediği elbise sırtında olduğu halde namaz kılardı." (Muvatta, Taharet, 87 (1, 52)

İbnu Ömer (ra) burada cünüp kimsenin temiz olduğunu ifade etmektedir. Terin temizliğine hükmetmeye ulemayı sevk eden delillerden biri, ehl-i kitap olan kadınla müslümanların evlenmelerinin caiz olmasıdır. Cumhur der ki: "Kadınların terinden onlarla beraber yatan kimse korunamaz. Eğer ehl-i kitap kadının teri necis olsaydı, kocasına namaz kılabilmesi için bu teri yıkaması emredilirdi. Hâlbuki bu meselede mümin kadınla ehl-i kitap kadın arasında tefrik yapılmamıştır. Öyle ise diri olan insanoğlu necîsu'l-ayn değildir. Çünkü kadınla erkek arasında fark yoktur." (Kütüb-i Sitte, c.8 s.518)

Namaz için kılınacak kıyafetin temiz olduğundan emin olunmalıdır

Namazın kabul olma şartlarından birisi necasetten taharettir. Namazın sıhhati açısından temiz bir yerde ve temiz bir kıyafet ile namaz kılmak oldukça önemlidir.

Necasetten taharet, vücut, elbise ve namaz kılınacak yerin insan kanı ve idrarı, at koyun gibi hayvanların idrar ve dışkıları gibi dinen pis sayılan şeylerden temizlenmesi demektir. (İlmihal İman ve İbadetler, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, c.1, s.229)

Namaz kılınacak olan kıyafet hayızlı iken giyilmiş ise, temiz olduğundan emin olmak gerekir. Hayız kanının bulaşmadığına kanaat edilirse, o kıyafet ile namaz kılınabilir.

Bekkar b. Yahya, ninesinin şöyle dediğini haber verdi;

“(Bir gün) Ümmü Seleme’nin yanına gitmiştim ki, Kureyş’ten bir kadın, (kadının) hayızlı iken giydiği elbisede namazı (n hükmünü) sordu. Ümmü Seleme şu cevabı verdi;

“Resulullah (asm) zamanında biz hayız olur, hayız günlerinde bir elbise giyer, temizlenince hayızlı iken giydiğimiz bu elbiseye bakardık. Eğer ona kan bulaşmışsa, yıkar ve o elbise içinde namazı kılardık. Ona bir şey bulaşmamışsa (yıkamaya gerek duymaz), onunla namaz kılardık.” (Ebu Davud)

Hadis-i şerif, eğer kan bulaştırılmamışsa hayız halinde iken giyilen elbiseyi yıkamadan giyip onunla namaz kılmanın caiz olduğuna delalet etmektedir. Zira pis olan giyilen elbise değil, o halde ki kandır. Kan olmayınca elbise temizdir. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları, c. 2, s.75, Tahare, (359)

Hayız halinde farklı bir kıyafet giymek ihtiyata uygun olanıdır

Ümmü Seleme (ra) anlatıyor;

“Ben, Resulullah (asm) ile birlikte kadife bir örtünün altında yatıyordum. Ay halimin başladığını fark ettim. Hemen örtünün altından kayıp hayız elbisemi bulup giyindim. Resulullah (asm): “Hayız mı oldun?” buyurdular. “Evet!” dedim. Beni yanına çağırdı. Örtünün altında beraber yattık.” (Buhari, Hayz, 4, 21, 22, Savm, 24, Müslim, Hayz, 5, (296) Nesâî, Taharet, 179, (1, 149, 150)

 Bu rivayet, sarih bir şekilde, Ümmühâtu'l mü'mînîn'den her birinin bir hayız elbisesi olduğunu göstermektedir. (Kütüb-i Sitte, c.11, s.54,55)

Aişe (ra); “Bizim her birimiz için, içinde hayız olduğu bir tek elbiseden başkası yoktu. Eğer o elbiseye kandan bir şey bulaşırsa, tükürüğü ile onu ıslatır, sonra tırnağı ile ovalar(yıkar)dı,” dedi. (Sahih-i Buhari ve Tercümesi, c.1, s.408)

Allah’a emanet olunuz.