Kütüb-i sitte hadisleri sahih mi?

Kütüb-i sitte hadislerine hiç tereddüt etmeden güvenebilir miyiz? Kesinlikle Peygamber Efendimiz’in hadisleri midir? Bu sahih hadisler çürüklerinden nasıl ayırt edilmiştir?

Kütüb-i Sitte’deki bütün hadisler seçilirken “sıhhat vasfı” düşünülmüştür. Yani hadisin sahih olması ön plana alınmıştır. Kütüb-i Sitte’deki hadislerin ravileri (Buhari, Müslim, Nesai, Tirmizi, Ebu Davud, İbn-i Mace) hadis rivayeti noktasında en dikkatli ve sağlıklı hareket eden ravilerdir.
Sahih hadislerin hadis diye uydurulmuş şeylerden temizlenmesi mevzuuna gelince;
Hadis alimleri ravileri tenkid, sahih hadisleri tanıma ve elde etme konusunda büyük bir çaba sarfetmişlerdir. Bunun yanında mevzu yani uydurma hadis alanında da çalışmalar yapılmış, hangi alanlarda hadis uydurulduğu, kimlerin uydurduğu ve bu tür hadisleri tanıma yolları tespit edilmiş, bu konuda geniş hacimli kitaplar telif edilmiştir.
Yapılan araştırmalar bu tür hadislerin ekseriyetle İslam düşmanlığından, siyasi veya itikadi düşüncelerle, ırkçılık, mezhep ve fırka taassubu, şahsi çıkar ve menfaat sağlamak, hikâyeci vaizlerin halkı amele teşvik için uydurulduğunu ortaya koymaktadır.
Hadis diye uydurulmuş sözleri toplamak amacıyla yazılan eserler, işaret edelim ki hadis tarihi içinde ilk devirlerde değil, hicri 6. asrın başlarından itibaren görülmeye başlamıştır. Mevzuat kitaplarının ilk örneklerini teşkil eden el-Makdisi (v.507/1113)’nin Tezkiratu’l-Mevzuat’ı ile İbnu’l-Cevzi (v.597/1200)’nin Kitabu’l-Mevzuat’ı, Ukayli’nin ed-Duafa’sından başlamak üzere Hatib Bağdadi (v.463/1071)’nin eserlerine kadar uzanan yaklaşık 150 yıllık bir zaman kesimi içinde yazılmış eserlerden topladıkları gibi, tenkidlerde de Yahya b. Said el-Kattan (v.198/813)’dan başlayarak Abdurrahman b. el-Mehdi (v.198/813), Yahya b. Main (v.233/847), Ahmed b. Hanbel (v.241/855), Buhari (v.256/869), Nesai (v.303/915), İbn Ebi Hatim (v.327/938), İbn Hibban (v.354/965), İbn Adiy (v.365/975) ve Darekutni (v.385/995)’nin değerlendirmelerinden yararlanmışlardır.
Hadis diye uydurulmuş sözlerle ilgili kitapların yazımı 1900’lü yıllara kadar, değişik kapsam ve tertiplerle süregelmiştir. Halen de konuya dair elde mevcut kitaplar taranmak suretiyle hadis diye uydurulmuş sözlerle ilgili ilmi araştırmalar değişik ülkelerde akademik faaliyet olarak sürdürülmektedir. Konu hemen her hadis usulü kitabında da şu ya da bu ölçüde işlenmekte, tanıtılmaktadır.
Hadis diye uydurulmuş sözleri ya alfabetik ya da konularına göre tanıtan eserlerden 18 kadarının muhteva tanıtımı, Doç Dr. M. Yaşar Kandemir’in “Mevzu Hadisler” adlı araştırmasında tanıtılmaktadır.
Ayrıca hadis diye dillerde dolaşan sözleri tetkik eden eserlerde de hadis diye uydurulmuş sözlere işaret edilmektedir. El-Acluni’nin Keşfu-l-Hafa’sı bu tür eserlerdendir.
Aliyyu’l-Kari (v.1014/1605)’nin el-Mevzuatu’l-Kübra’sı ile İbn Arrak (v.963/1556)’ın Tenzihu’ş-şeria’sı konuya ait bilgi ihtiyacını karşılamaya yeterlidir. (İsmail Lütfi Çakan, Hadis Usulü)
Bir yandan hadis uydurulurken öte yandan bunların çanlarına ot tıkayan hadis âlimleri karşılarına çıkmıştır. Bunlar: Buhari, Nesai, İbn-i Hibban, Ebu Bişr-i Devlabi, Ukayli, Cürcani, Darekutni, Hakim gibi hadis alimleridir. (Aliyyu’l-Kari, Mevzu Hadisler)
Bu konuda daha geniş bilgi almak için “Hadislerin Güvenilirliği” adlı dosyamıza tıklayınız.