Hacca ait yasaklar kaç kısımdır?
Hac ve Umre’de yasak olan davranışların çeşitleri nelerdir? İşlendiği takdirde ne yapılması gerekmektedir?
Hac veya Umre için ihrama girmiş olanların din yönünden yapması yasak olan şeylere "Cinayet’ül-Hac: Hac Yasakları" denir. Burada kasıt, yanılma, hataya düşme ve unutma birdir.
(Şafiîlerce hata ve unutma cezası bağışlanmıştır.)
Hac ve Umre'ye ait yasaklar (cinayetler) şu beş kısma ayrılır:
•
Bülûğ çağına ermiş olup da ihrama girmiş bulunan bir kimsenin bir uzvuna (organına) tamamen veya bir uzvu miktarı olacak şekilde değişik yerlerine hoş kokulu bir şey sürmesi, başına kına yakması, yağ sürünmesi, tam bir gün akşama kadar dikişli bir elbise giyinmesi veya başını örtülü bulundurması, başının en az dörtte birini traş ettirmesi, fazla tüylerini gidermesi, tırnaklarını kesmesi, haccın vaciblerinden birini (mikatta ihrama girmeyi) terk etmesi, cünüp veya hayız olarak kudüm veya veda tavafı yapması veya abdestsiz olarak ziyaret tavafında bulunması gibi...
Kıran haccında bu yasaklardan biri yapılırsa, iki ihramın hürmetini korumak için iki kurban (dem) gerekir.
Böyle irade ile yapılmalarından dolayı kurban kesilmesi gereken şeylerden biri, bir zaruret ve illet sebebiyle yapılsa, bu işi yapan serbest kalır; dilerse Harem'de bir kurban keser, dilerse istediği yerde üç gün oruç tutar, dilerse altı fakire birer fitre miktarı sadaka verir. Bu sadakanın Mekke fakirlerine verilmesi daha faziletlidir. Verilecek bu sadakada temlik (mal sahibi etmek) caiz olduğu gibi, ibahe (ikram suretiyle yemek yedirme) de caizdir. İmam Muhammed'e göre ibahe caiz değildir.
•
Bunlar, Arafat'ta vakfeden sonra daha traş olmadan veya saçları kısaltmadan önce kurulan cinsel ilişki ile ziyaret tavafını cünüp, hayız veya nifas hallerinde yapmaktan ibarettir. Bununla beraber herhangi bir tavaf, taharet haline yeniden yapılırsa cezası düşer.
Arafat'da vakfeden sonra saçları traştan veya kısaltmadan önce, bir mecliste cinsel ilişki tekrarlansa, yalnız bir Bedene (deve veya sığır) gerekir. Meclis değişecek olsa, birinci ilişkiden dolayı bir Bedene (deve veya sığır), diğerlerini için de dem (koyun) gerekir. Çünkü birinci ilişkide tavafa noksanlık gelmiştir. Böyle noksan bir tavaf için de "Dem" yeterli olur. Fakat traş olduktan sonra veya saçları kısalttıktan sonra, ziyaret tavafının tamamından veya ilk dört şavtından önce ilişkide bulunsa, yalnız bir koyun kesmek yeterli olur.
Buna göre, ziyaret tavafının tamamından veya dört şavtından sonra kurulacak ilişki ile ceza olarak ne bedene ne de dem gerekir.
•
Bunlar, ihramda bulunan bir kimsenin uzuvlarından (organlarından) birinin az bir kısmına hoş kokulu bir şey sürmesi, bir günden az dikişli elbise giymesi veya başını örtmesi, başının dörtte birinden azını traş etmesi, yalnız bir tırnağını kesmesi, başkasını traş etmesi, başkasının tırnağını kesmesi, abdestsiz olarak Kudüm tavafı veya Veda tavafı yapması gibi şeylerdir.
Tedavi için hoş kokulu şey kullanılması, ceza gerektirirse de, zeytinyağı gibi bir yağ kullanılması ceza gerektirmez.
Kırık bir tırnağı koparmak da caizdir; çünkü bunda büyüme hali kalmamıştır.
Bunlar, ihramda bulunan kimsenin çekirge öldürmesi, kendi üzerinde bulunan biti öldürmesi veya onu yere atması, başkasının üzerindeki biti öldürmesi için onu göstermesi gibi işlerdir.
İhramda iken bunlardan birini yapan kimse, dilediği bir miktar sadaka verir.
Öldürülen bitler üçten çok ise, bir fitre miktarı sadaka verilir. Yolda görülen bir biti öldürme
yasak değildir, bunun için cezası yoktur. Çünkü bu, aslında eziyet veren bir hayvan olduğundan öldürülmesi caizdir.
İhramda bulunan kimse, ihramdan çıkıncaya kadar hazin, perişan ve mütevazı bir hal içinde ihtiyacını Yüce Allah'a arz etmesi gerektiğinden üste başa düzen verilmemesi biri kulluk ve ihtiyaç nişanının bir ifadesi olur.
•
Bunlar da ihramda bulunanın av hayvanlarını öldürmesinden veya Harem Bölgesindeki yaş ağaçları ve yeşil otları kesip koparmasından ibarettir. Bunun için İhramda olan kimse (muhrim), gerek Harem Bölgesinde ve gerek Harem dışında hiçbir kara hayvanını öldüremez ve öldürülmesi için de onu başkasına gösteremez.
Yine, ihramda olan bir kimse, Harem bölgesindeki yaş ağaçları ve yeşil otları kesemez. Bunları yapınca, kıymetlerini öder.
Şöyle ki:
Öldürülen hayvan eti yenmeyen hayvanlardan ise, onun cezası bir koyun veya keçi kurban etmekten ziyade olmaz. Fakat eti yenilir hayvanlardan ise, öldürüldüğü yerdeki kıymeti, iki adalet sahibi kimse tarafından belirlenerek tamamen sadaka verilir. Eğer bu kıymet bir fitre miktarından az ise, buna karşılık bir gün oruç tutmak da yeterlidir.
Bununla beraber kıymeti bir kurban değerine eşitse, yasağı işleyen serbesttir. Dilerse bu kıymet karşılığında fakirlere dağıtılmak üzere fitre miktarı buğday, arpa ve hurma alır. Dilerse her fitre miktarı karşılığında birer gün oruç tutar. Bu oruç değişik zamanlarda da tutulabilir.
Öldürülen hayvan av için öğretilmiş doğan ve köpek gibi bir hayvan ise, sahibine öğretilmiş olduğuna göre kıymeti ödenir. Ayrıca öğretilmemiş olduğuna göre de fakirlere kıymeti sadaka olarak verilir.
Ağaçlara ve otlara gelince, bunlara kendiliğinden bitmiş olup kimseye ait değilse, Harem Bölgesinin hakkını korumak için kıymetleri sadaka olarak verilir. Fakat bir kimsenin mülküne ait ise, birer kıymetlerini de sahiplerine vermek gerekir.
Harem Bölgesindeki bir ağacın yalnız yapraklarını almak, ağaca zarar vermezse caizdir.
Bundan dolayı ceza gerekmez.