Evlatlık verilen kimsenin öz anne babasına karşı sorumluluğu var mıdır?

Ben kendi ailem ile büyümedim, birlikte büyüdüğüm insanlar islamı yaşayan insanlar değillerdi. Bunu göz önünde bulundururak benim üzerimde beni doğuran hakiki anne babanın hakkı var mıdır? Ve benim başka insanlar ile büyümüş olmam yani benden vazgeçmiş olmaları kader midir? Yoksa cüz-i iradeleri midir? Bu olayda kader hangisidir? Benim kardeşlerim var fakat hala bunu kabullenemiyorum. İslami açıdan kendilerini bilip de görüşmememin benim için vebali nedir? Nasıl bir yol izlemem gerekir?

Değerli Kardeşimiz;

Evlatlık olarak verilmiş veya alınmış bir çocuk hem hukuki açıdan, hem asıl itibarıyla gerçek anne-babasına nisbet edilir, çocuğun tüm sorumlulukları da asıl ebeveynine aittir.

Öncelikle ifade edelim ki; İslamiyet öncesi Arap toplumunda var olan ve İslam’ın ilk yıllarında eski geleneğin bir devamı olarak sürdürülen evlat edinme kurumu, Medine döneminde; “Allah evlatlıklarınızı öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür.” (Ahzab, 4) ayeti ile kaldırılmış, bir sonraki ayette evlatlıkların öz babalarına nispet edilmesi emredilmiştir. İslam dini, sosyal dayanışmaya önem vermiş ve hayırda yardımlaşmayı tavsiye etmiştir. Kuran’da; “İyilikte ve takvada yardımlaşın ama günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” (Maide, 2) buyrulmaktadır. Hz. Peygamber (asm) de, işaret parmağıyla orta parmağını birleştirerek; “Ben ve yetime bakan kimse, cennette şöylece beraberiz.” buyurmuştur. (Müslim, Zühd, 42) Bu nedenle, sevgiye, şefkate ve korunmaya muhtaç kimsesiz çocuklar, kendilerine yardım eli uzatılarak, topluma kazandırılmalıdır.

Dinimizde evlat edinilenin asli nesebinin zayi edildiği, evlat edinenlerin nesebine kaydedildiği, hukuki bir takım sonuçlar doğuran evlatlık müessesesi kabul edilmemiştir. (Ahzab, 33/4-5; İbn Mace, Hudud, 36) Dolayısıyla evlatlık olarak verilen veya alınan bir çocuk asli itibariyle ve hukuki açıdan hakiki anne-babasına aittir. Bakıcı aile ile o çocuk arasında hiçbir hukuki sonuç miras-nikah engeli vs. gerçekleşmez. Çocuğun hakiki anne-baba ile görüşmeme, konuşmama gibi bir hakkı yoktur. Anne-babanın çocuk üzerindeki; çocuğun da anne-baba üzerindeki bütün hakları devam etmektedir. Anne babanın çocuk üzerindeki haklarını zamanında yerine getirmemesi onların sorumluluğunda olup bunun hesabını kendileri verecektir, bu durum çocuğun, anne-babasına karşı evlatlık sorumluluğunu yerine getirmemesi, onlarla görüşmemesi veya konuşmaması için bir mazeret veya sebep oluşturamaz. (Diyanet İşleri Başkanlığı, Soru ve Cevaplar)

Elbette her şey kaderdedir. Ancak anne ve babanızın sizi evlatlık olarak vermesi kendi cüz-i iradeleriyle seçip, karar verdikleri bir iştir. Sizin açınızdan ise evlatlık olarak verilmeniz Cenab-ı Hakk'ın taktiridir. Şurası muhakkak ki, Cenab-ı Hak her şeyi hakkıyla bilen, gören ve hikmetle iş yapandır. Elbette bu işte de çok hikmetler saklıdır. Burada kişiye düşen tevekkülle, teslimiyetle ve itaatle başına gelenlere sabretmesi ve gerek kulluk, gerekse bir evlat olarak vazifesini hakkıyla ifa etmesidir.

Anne baba hakkı hususunda detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Allah'a emanet olunuz.