Anne-babanın vefatından sonra onlar için neler yapılabilir?
Anne-baba vefat ettikten sonra evladın onlara yapabileceği bir iyilik var mıdır?
“Ana-babasına asi olan, vefatlarından sonra, onlar için dua etse, Allahü Teâlâ, onu, ana-babasına itaat edenlerden yazar.” (İbni Eb-id Dünya)
İmam Sadık (ra) şöyle buyurmuştur:
“Bazı insanlar baba-anası hayatta iken onlara iyilik ediyor; ama onlar öldüklerinde onların borçlarını ödemiyor ve onlar için Allah’tan mağfiret dilemiyor. İşte bundan dolayı Allah Teâlâ onu, ana-babasına asi bir kimse olarak sayıyor. Ama bazen bazı insanlar, ana-babası hayatta iken onlara karşı sert ve asidir. Ama onlar öldüklerinde, onların borçlarını ödüyor ve onlar için mağfiret diliyor. Allah Teâlâ böyle bir adamı ana-babasına iyilik yapan bir kimse olarak yazıyor.” (Usul-u Kâfi)
Mâlik Bin Rabîa (ra) şöyle anlatıyor:
“Hz. Peygamberin (asm) yanında oturduğumuz bir sırada Benî Seleme kabilesinden bir kişi gelerek:
“Ey Allah'ın Rasûlü! Ebeveynimin benim üzerimde vefatlarından sonra takdim edebileceğim bir hakları var mıdır?”deyince Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurdu:
”Evet. Onlara salâvat getirmek (dua etmek), onlar için bağışlanma dilemek, sözlerini yerine getirmek, dostlarına ikram da bulunmak ve onların dost ve yakınlarıyla ilgiyi (ve ancak onların yolundan gelen sılayı rahmi) kesmemektir.” (Ebu Davud, İbn Mâce, İbn Hibban)
Malik İbn-i Rebia (ra) şöyle nakleder:
“Ben Resulullah’ın (asm) katında oturduğum bir sırada aniden ensardan bir kişi çıka geldi. Adam dedi ki:
“Ey Allah’ın Resulü, anne ve babam öldükten sonra benim onlarla yapabileceğim herhangi bir iyilik var mıdır? Resulullah (asm) buyurdu ki:
“Evet, dört haslet vardır:
Onlara dua etmek, dostlarına ikram etmek, mağfiret dilemek, ahidlerini yerine getirmek, dostlarına ikram etmek, onlar tarafından başka rahmin olmayan akrabalarına sıla-i rahimde bulunmak. İşte annen ve baban öldükten sonra senin onlara yapman gereken iyilikler bunlardır.” (Ebu Davud, İbn-i Mace)
Büreyde (ra) anlatıyor:
"Bir kadın: "Ey Allah'ın Resulü, ben anneme bir cariye tasadduk etmiştim. Şimdi annem öldü" dedi. Resulullah (asm):
"(Sadaka yapmış olmanın) ecrini mutlaka alacaksın. Miras yoluyla cariye sana geri gelecek (tekrar senin olacak)" buyurdu. Kadın:
"Ey Allah'ın Resulü annemin bir aylık oruç borcu vardı, onun yerine tutabilir miyim?" diye sordu.
"Annene bedel tut!" dedi. Kadın:
"Ey Allah'ın Resulü, annem hiç haccetmedi, onun yerine hac yapabilir miyim?" diye sordu Resulullah (asm):
"Evet, ona bedel haccet" buyurdu." (Müslim, Tirmizî, Ebu Dâvud)
“Herhangi bir Müslüman bir sadaka verdiğinde bunu Müslüman iseler anne ve babası için verebilir. Sadakanın ecri hem ebeveynine hem de ebeveyninin sevaplarından eksiltmeden aynı oranda kendisine yazılır.” (Taberani)
“Kişinin ahirette derecesi yükseltilir. Bunun üzerine:
“Bu yükselme (hakkım değildi). Nereden gelmedir?” der. Kendisine:
“Bu senin için evladının yaptığı istiğfar sebebiyledir” denilir. (Kütüb-i Sitte)
“Kişinin babasının sevdiklerine (vefatından sonra onun dostlarına) sılayı rahim yapması, iyiliğin en âlâsıdır.” (Müslim)
“En önemli evlatlık görevlerinden biri, babanın ölümünden sonra babanın dostlarına iyilik yapmaya devam ettirmektir.” (İmam Gazali, Mükâşefetü’l Kulûb)
İbn-i Ömer (ra) Mekke yolunda bir bedeviyle karşılaştı. Abdullah (ra) selam verdi. Onu hayvanına bindirdi. Ve ona da selam verdi. Bu hareketine karşılık biz dedik ki:
“Allah iyiliğini versin. Bunlar küçük bir iltifatla da memnun olurlar.”
Abdullah Bin Ömer (ra) ise:
“Bunun babası babamın yakın dostu idi. Peygamberimizin; “İyiliklerin en güzeli baba dostluğunu devam ettirmektir” buyurduğunu işitmiştim” diye cevap verdi. (Riyaz’üs Sâlihîn)
“Kim babasını kabrinde ziyaret etmek isterse, onun kendisinden sonraya kalan arkadaşlarını ziyaret etsin.” (İbn-i Hibban)
“Ana-babasının veya bunlardan birinin kabrini her Cuma günü ziyaret eden onlara iyilik yapanlardan yazılır.” (Şamil İslam Ansiklopedisi)
“Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur.” (Tirmizî)
“Ana-babasının veya birinin kabrini ihlâsla ve mağfiret umarak ziyaret eden, kabul olmuş bir hac sevabı alır ve bunu âdet edinenin kabrini de melekler ziyaret eder.” (Hâkim)