Buluğ çağına ermeden vefat eden çocuklar cennete mi gidecekler?
Küçük yaşta vefat edip sınava tabi tutulmadan inş cennete giden kardeşlerimizin bizler gibi buluğ çağına erip sınava tabi tutulan kullardan farkı nedir? Veya bi fark var mıdır? S.aleyküm ALLAH emanet olun
Aleykumselam Değerli Kardeşimiz;
Buluğ çağına ermeden vefat eden çocuklar cennet ehlinin çocuk sevme ihtiyacını giderecek ve onlara hizmet edeceklerdir
“(Aynı yaşları üzere) ölümsüz kılınmış çocuklar (ve genç hizmetçiler), pınardan (akan cennet şerbetleriyle doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehlerle onların (o sâbikunun) etrafında dolaşır.” (Vâkıa/17-18)
“(Aynı çocukluk halleri üzere) ebediliğe erdirilmiş çocuklar (ve genç hizmetçiler) de etraflarında dolaşırlar. Onları gördüğün zaman, kendilerini (etrafa) saçılmış (birer) inci sanırsın!” (İnsan/19)
“Gılman” ve “Vildan” olarak zikredilen cennet çocukları ve gençleri; hem bayanların hem erkeklerin hizmetine verilecektir.
Ayetteki çocuklar ifadesinden sadece erkekler anlaşılmamalıdır. Burada kastedilenler, dünyada buluğ çağına girmeden vefat eden kız ve erkek çocuklardır. Veya bazı rivayetlerde bahsedilen, istenilince Allah'ın bir anda yaratacağı cennet çocuklarıdır.
“Cennette mü’min, çocuk arzu ettiğinde, hamli, doğumu ve yaş alması bir anda oluverir.” (Tirmizî, İbn Mâce, Dârimî, İbn Hanbel)
Cennet çocukları orada ebedi ve daimi olarak bulunacaklar, hem cennet ehlinin çocuk sevme ihtiyacını karşılayacak, hem de onlara hizmet edeceklerdir. Elbette bu hizmet onlar için külfet değil lezzet sebebi olacaktır.
Bediüzzaman Hazretleri 17. Mektub’ta buluğ çağına ermeden vefat eden çocukların cennet ehlinin çocuk sevme ihtiyaçlarını karşılayacaklarını şu şekilde izah etmiştir;
“Kur'ân-ı Hakîm'de [وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ] beşaretinin sırrı ve misali şudur ki: Mü'minlerin kable'l-büluğ vefat eden evlâdları, Cennet'te Cennet'e lâyık bir surette ebedi sevimli daimî çocuk kalacaklarını.. ve Cennet'e giden peder ve vâlidelerinin kucaklarında ebedî medar-ı sürurları olacaklarını.. ve çocuk sevmek ve evlâd okşamak gibi en latif bir zevki, ebeveynlerine te’mine medar olacaklarını.. ve her bir lezzetli şey'in Cennet'te bulunduğunu.. Cennet tenasül yeri olmadığından, evlâd muhabbeti ve okşaması olmadığını diyenlerin hükümleri hakikat olmadığını.. hem dünyada on senelik kısa bir zamanda teellümatla karışık evlâd sevmesine ve okşamasına bedel safi ve elemsiz milyonlar sene ebedî evlâd sevmesini ve okşamasını kazanmak, ehl-i imanın en büyük bir medar-ı saadeti olduğunu şu âyet-i kerime [وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ] cümlesiyle işaret ediyor ve müjde veriyor.” (Sirac-un Nur, 17. Mektub -34)
Ayrıca Bediüzzaman Hazretleri buluğ çağına ermeden ibadetlerini yerine getiren çocukların cenette 33 yaşında olacaklarını bir kısım müfessirlerin tasdikiyle şu şekilde izah eder;
“Bir kısım eski tefsirler demişler: "Cennet'te çocuktan gayet ihtiyara kadar herkes otuzüç yaşında olacak." Bunun hakikatı Allahu a'lem şu olacak ki: Sarih âyet ‘vildânun’ tabiri ifade eder ki, feraiz-i şer'iyeyi (dinin farzlarını) yapmaya mecbur olmayan ve mesnuniyet (sünnet olmak) cihetiyle de yapmayan ve kabl-el büluğ (büluğdan önce) vefat eden çocuklar Cennet'e lâyık ve sevimli çocuk olarak kalacaklar.
Fakat şer'an yedi yaşına gelen çocuğa namaz gibi farzlara peder ve vâlideleri onları alıştırmak için, teşvikkârane emretmek ve on yaşına girse şiddetle namaz kıldırmak ve alıştırmak şeriatta var. Demek vâcib olmadığı halde, nafile nev'inden yedi yaşından hadd-i büluğa kadar büyükler gibi namaz kılıp, oruç tutan çocuklar, mütedeyyin büyükler gibi büyük mükâfatı görmek için otuzüç yaşında olacaklar…” (Emirdağ Lahikası - 2, 44)
Allah’a emanet olunuz.